Son zamanlarda gündemden düşmeyen meselelerin ardı ardına gelmesi, bayram ruhunu olumsuz etkiledi. CHP'nin önde gelen isimlerinden Özgür Özel, bu yılki bayram kutlamalarının sıradan bir gün gibi geçtiğini ve toplumda bir sevinç havası olmadığını dile getirdi. Herkesin yüzündeki gülümsemenin arkasında dert ve sorunların yatığına dikkat çeken Özel, bayramın anlam ve öneminin halk üzerindeki yansımalarını sorguladı. Yapmış olduğu bu açıklama, bir dönem olarak adlandırılan bu günlerin, aslında bayram beklemekten çok uzak olduğunu gösteriyor.
Özgür Özel, bayramları bir araya gelme ve kutlama zamanı olarak görmemiz gerektiğini belirtti. Ancak bu yıl, ekonomik krizler, artan gıda fiyatları ve her geçen gün artan toplumsal huzursuzluk gibi sorunların bayram ruhunu zedelediğini dile getirdi. "Bu bayram bize bayram gibi gelmedi." diyerek hislerini ifade eden Özel, toplumun büyük bir kesiminin geçim sıkıntısı içerisinden geçerken, kutlamaların sadece geleneksel bir zorunluluk haline geldiğini vurguladı. Bu durum, bayramların daha çok bir zorunluluktan ibaret olup, özlemleri ve sevinçleri unutturarak kişilerin düşünce yapısını olumsuz yönde etkiliyor.
Bayramlar, sadece dini bayramlar değil, aynı zamanda ailelerin bir araya geldiği, dostlukların pekiştiği, sevgi ve saygının ön plana çıktığı geçiş dönemleridir. Ancak Özgür Özel, aktuelle değinerek, bayram kutlamalarının sadece aile içinde yapılsa bile dış dünyada yozlaşmanın ve dertlerin devam ettiğini vurguladı. Bu durum, toplumda tam anlamıyla bir bayram coşkusunun olmasının önündeki en büyük engel olarak gösteriliyor. Düşüncelerinde, birlikte daha güçlü bir toplum olmanın önemine dikkat çeken Özel, birliktelik fikrinin bayramlar üzerinden sağlanamayacağını, bunun daha derin ve sürdürülebilir bir dayanışma gerektirdiğini ifade etti.
Toplumun huzurunu ve mutluluğunu sağlamak, sadece yönetimlerin veya siyasi figürlerin üstlenebileceği bir sorumluluk değildir. Her birey, kendi yaşam alanında ve toplum içinde bu bayram ruhunun yeniden canlanması adına üzerlerine düşen görevi almalı ve bu yönde adımlar atmalıdır. Ancak, mevcut şartlar altında yaşam mücadeleleri veren insanların bayramda geçmişe dair güzel anılarını hatırlaması, onlara yalnızca geçici bir sevinç sunabilir.
Özgür Özel’in bayram mesajı ve yaptığı çağrılar, sadece siyasi bir yaklaşımdan ibaret değil. Toplumsal bir farkındalık çağrısı, insanların dertlerinin ve sevinçlerinin paylaşılabilmesine dayanıyor. Yaşanan ekonomik sıkıntıların ve toplumsal olayların gölgesinde kalmayan bir bayram ruhu için, herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiği düşünülüyor. Ağır bir ruh halinin toplumu sardığı bu günlerde, bayramların tekrar gerçek anlamına dönüşmesi ve insanları bir araya getirebilmesi için neler yapılması gerektiği üzerinde yoğunlaşılması gerekiyor.
Son olarak, Özgür Özel’in bayram mesajı sadece bir açık hava konuşması değil, aynı zamanda topluma bir ayna tutarak ülkenin genel halini ve gelecekte esperando olanların üzerindeki sorgulama çağrısını da içeriyor. Giderek zorlaşan hayat şartları içinde, birçok insan, bayramların kendilerine yaşatacağı sevinç yerine, kaygılarla dolu günler geçiriyor. Özel’in "Bu bayram bize bayram gibi gelmedi" sözü, sadece kişisel bir duygu yansıması değil, aynı zamanda hepimizi düşündüren bir sorgulama görevi üstleniyor.