İstanbul, 2023'ün Ekim ayında, bir kadının sokak ortasında maruz kaldığı şiddet olayıyla sarsıldı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, kadın bir grup tarafından yerlerde sürüklenerek darp edildi. Olayın meydana gelmesiyle birlikte, hem sosyal medya platformlarında hem de toplumda büyük bir infial oluştu. Kadına yönelik şiddetin son bulması için yapılan çağrılar her geçen gün artarken, bir kez daha kadına şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayanlar, yetkililere de sorumluluklarını hatırlatıyor.
İstanbul’un yoğun caddelerinden birinde meydana gelen olayda, kadına yönelik şiddet eylemi anbean kaydedildi. Görgü tanıkları, bir grup erkeğin kadına saldırarak yerlerde sürüklediklerini ve ona her türlü hakareti ettiklerini ifade etti. Olay yerinde bulunan birçok kişi, duruma müdahale edemediğini ancak cep telefonlarıyla görüntü çekmeyi tercih etti. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, olayın korkunç boyutunu gözler önüne sererken, birçok kullanıcı bu eylemi kınayan mesajlar paylaştı. "Bu olaya seyirci kalmamamız gerek" diyen sosyal medya kullanıcıları, acil önlem alınması gerektiğini belirtti.
Türkiye, ne yazık ki, kadına yönelik şiddetin yükseldiği ülkeler arasında yer alıyor. Her gün yüzlerce kadın, fiziksel, psikolojik ya da ekonomik şiddete maruz kalıyor. Kadına şiddetle mücadelenin öneminin arttığı bu günlerde, siyasiler, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları, birlikte hareket etmenin önemine değiniyor. Türkiye'deki bu tür olayların sona ermesi için, toplumsal farkındalığın artırılması, eğitim süreçlerinin güçlendirilmesi ve yasaların uygulanmasının titizlikle takip edilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Bu olay, toplumun daha önce de karşılaştığı benzer durumlar için bir uyarı niteliği taşırken, mağdurların seslerini duyurmak için bir araya gelmesi gerektiğini gösteriyor. Kadınların güvenliğini sağlamak ve her bireyin eşit haklara sahip olduğunu hatırlatmak amacıyla, bireylerin yanı sıra devletin de sorumluluk alması bekleniyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda daha fazla çalışmalar yapılması, bu tür olayların önüne geçmek için büyük önem taşıyor.
Olayın ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü, “Kadına yönelik her türlü şiddete karşı sıfır tolerans” politikası çerçevesinde ilan ettiği hedefler doğrultusunda toplumu bilgilendirme ve farkındalık yaratma kampanyaları başlatacaklarını duyurdu. Ayrıca, bu tür olayların yaşanmaması için güvenlik güçlerinin her zaman göreve hazır bulunacağı açıklandı. Toplum olarak, İstanbul’un kalbinde yaşanan bu olay, kadına yönelik şiddetin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sererken, çözüm yollarını düşünmek için bir fırsat sundu.
Özellikle sosyal medyada oluşan tepkilerin, harekete geçmek için bir başlangıç olabileceği düşünülüyor. Farkındalık yaratmak ve benzer olayların yaşanmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği vurgulanıyor. Her bireyin, kadına yönelik şiddeti kınamak ve bu tür davranışları durdurmak adına sesini duyurması bekleniyor. Birlikte hareket ederek bu sorunun üstesinden gelmede daha etkili olunabileceği kanıtlanmış bir gerçektir.
Bu tür olayların bir daha yaşanmaması dileğiyle, kadına yönelik şiddete karşı durun, sesinizi çıkarın ve toplumda farkındalık oluşturun. Şiddetin herhangi bir biçimi kabul edilemez; her birey, eşit ve saygın bir yaşam hakkına sahiptir.