Hakkari’deki yerel seçimlerde ortaya çıkan husumet, beklenmeyen bir şekilde İstanbul’a sıçradı. Hakkari’nin birçok mahallesinde yaşanan gerginliklerin ardından, bu durum büyük şehirlerimize kadar ulaştı. İstanbul’da, birkaç gün önce gerçekleştirilen bir mitingde yaşanan olaylar, bu husumetin nasıl bir boyuta ulaştığını gösteriyor. Peki, Hakkari’de patlak veren bu seçim gerginliği İstanbul’da nasıl yankı buldu? Yaşanan olayların ardındaki dinamikler neler? Bu yazımızda tüm bu sorulara yanıt arayacağız.
Hakkari’deki seçim husumeti, siyasetin dip dalgalarını yansıtan bir olay olarak değerlendiriliyor. 2023 yerel seçimlerinde, bölgedeki farklı siyasi gruplar arasında yoğun bir rekabet yaşandı. Bu rekabet, karşıt görüşlerin birbirine girmesine ve fiziksel çatışmalara yol açacak şekilde tırmandı. Özellikle sosyal medya üzerinden yürütülen dezenformasyon ve manipülasyonlar, halk arasında nefreti ve husumeti körükleyen en önemli etkenlerden biri oldu.
Bölgedeki siyasi gerginliğin İstanbul’a sıçramasına neden olan bir diğer unsur ise, Hakkari doğumlu olan veya bu bölgede tanınan bazı kişilerin İstanbul’daki seçim süreçlerinde aktif rol almalarıydı. Mitinglerde ve kampanyalarda bu isimlerin kullanılması, bağlı oldukları gruplar arasında sosyal medya ve iletişim aracılığıyla verilen destek, gerginliğin İstanbul’a taşınmasına zemin hazırladı.
İstanbul’da düzenlenen mitingde yaşanan olaylar, Hakkari’deki husumetin taşıyıcısı oldu. Farklı siyasi görüşlere sahip toplulukların bir araya geldiği bu miting, başlangıçta barışçıl bir ifade biçimi olarak planlansa da, olayların hızla kontrolden çıkması ve çatışmalara dönüşmesi, şehirdeki seçim havasını da olumsuz etkiledi.
Miting sırasında, konuşmacılar Hakkari’deki seçimlerin adil olmadığını ifade ederek kitleyi kışkırtan sözler sarf etti. Bu durumu değerlendiren güvenlik yetkilileri, miting alanında toplanan kalabalığın bazı kesimlerinin provoke edilerek kargaşaya sürüklendiğini belirttiler. Olayların büyümesi, İstanbul’un farklı bölgelerinde de çeşitli gerginlik ve çatışmalara yol açtı. Bu durum, siyasi partilerin liderlerinden gelen açıklamalarda da hissedildi. Her iki taraf, karşılıklı olarak sadık destekçilerini ve liderlerini hedef alarak dolaylı bir kampanya yürütmeye başladı. Bu ise vakit geçmeden diğer kente yayılan bir nefreti körükledi.
Görünen o ki, bu olayların İstanbul’da yarattığı gerginlik, sadece yerel bir alanda kalmayacak gibi görünüyor. Seçim sonrası köklü değişimler, etnik ve sosyal ayrışmalar, hatta tüm ülkenin siyasi geleceğini etkileyebilecek büyük bir gerginliğin habercisi olabilir. Siyasi analistler, mevcut durumun çok daha büyük problemleri tetikleyebileceğini öngörüyor. Özellikle, toplumda artan polarizasyon ve güven kaybı, ilerleyen süreçte daha ciddi sorunların yaşanmasına zemin hazırlayabilir. Seçim döneminin geldiği bu noktada, herkesin dikkat etmesi gereken mesele, sağduyunun kaybedilmemesidir.
Sonuç olarak, Hakkari’de başlayan seçim husumeti, İstanbul’da sadece birkaç gün içinde büyük yankı bulmuş durumda. Bu gerginlik yalnızca iki şehirle sınırlı kalmayıp, tüm ülke düzeyinde sorunlara yol açabilir. Gelişmeleri yakından takip etmek, huzurun sağlanması ve toplumsal barışın yeniden tesis edilmesi adına büyük bir önem arz ediyor.
İleriye dönük olarak, tüm partilerin bu meseleye dair yaklaşım ve tutumlarını gözlemlemek, toplumun barış içinde yaşaması adına nasıl bir yol haritası çizeceklerini anlamak açısından kritik bir öneme sahip. Eğer bu şekilde devam ederse, Hakkari ve İstanbul arasındaki bu gerginliğin başka şehirlere de sıçrayabileceği, ülke genelinde büyük bir sarsıntı yaratabileceği endişesini taşıyoruz.